Yaz aylarında tatil için Bodruma gelenlerin çoğu,Bodrum yarımadası sahillerinde tatillerini çeşitli şekillerde geçirirler.Kimi,sadece güneşlenip gece daha bir aktiv eğlence tarzı seçerken,bazıları deniz sporlarını tercih eder.Yarımada kıyılarında yelken,kayak ve wind surf yaparak çok elverişli rüzgarlar ve koylardan yaralanırlar.Bodrum'da en aktiv yapılan spor ise sualtı sporlarıdır.Bodrum sualtı sporlarının merkezi, kısaca Mekkesidir.
Mavi dünyanın gizemli derinliklerine merakınız varsa doğru adrese geldiniz demektir.İster dalma eğitimi alın,isterseniz sadece bu yaz kıyılarda maske,şnorkel,palet kullanarak sualtı dünyasını keşfedebilirsiniz.
Serbest dalış yaparak gerçekleştireceğiniz dalışlar sırasında ise belki hiç uğramadığınız koyların maviliklerinde,düşünü bile kurmadığınız bir hayatın sürprizleri ile karşılaşabilirsiniz.
Ege ve Akdeniz'in birbiriyle kucaklaştığı Bodrum'un tertemiz mavi denizinde derinlere ulaşacağınız yerlerden başlıcaları;Karaada,Oraklar,Akyarlar,Turgutreis, Yalıkavaktır.
Karaada
Bodrum'un hemen içinden başlayacak olursak hemen karşıda görülen silüet Karaada'dır. Kos'a (Yunan Adası) bakan yüzündeki sığlıklarda nefesle çeşitli balık ve kabuklular yanında fok balığı bile görme şansınız vardır.Günlük motorlarla gidebileceğiniz adaya özel tekne ile gitmek daha verimli olur.
Kaçakçı Koyu,Poyraz Koyu ve Yassıkaya etrafında dalış okulları devamlı dalış yaptıklarından,bu koylar bir nevi koruma altındadır.Bu yüzden,daha tekneler yaklaşır yaklaşmaz,balıklar teknelere yemlenmek için gelirler.Koyların denize açılan burunları ve koy içindeki sığlıklar Mürekkep balığı,Karagöz,Kefal sabahın erken saatlerinde kumluk ve kırık taşlık bölgelerde Ahtapot,Vatos ve deniz kabuklularının kralı Triton görebileceğiniz canlılardan sadece birkaçıdır.
Şnorkel dalıcılığı yaparken unutulmaması gereken kural;kullandığınız malzemeye alışık olmanız,dönemeyeceğiniz kadar kıyıdan uzaklaşmamak,sürat teknelerine dikkat edip tanımadığınız canlıyı ellememek,mümkünse sualtında hiç bir canlıyı tutmamaktır.
Oraklar
Teknesi olanların iyi bildiği Oraklar gerçekten insanı büyüler.Tekneyle giderken Papuç burnunu geçerken altınızdaki mavilikte M.Ö.VI.yy.dan kalma bir batığın yattığını duyunca hemen dalış kursu alıp sualtı arkeloğu olma duygusuna kapılabilirsiniz.Kargıcık bükü,Orak adaları teknelerin Gökova yolculuklarının başladığı ve bir nevi bittiği muhteşem güzellikte bir koydur.
Sea Garden Oteli'nde bulunduğu bu koya vasıtayla karadan da ulaşabilirsiniz.Şnorkel dalışları için Kıstak adası güney ucu sığlıkları ve Orak adasının Gökova'ya bakan yüzü ve pırıl pırıl suları ve altındaki sualtı manzarası mağaralarının içindeki renkli süngerler ve macro hayat,Türkbükü'nde tüketilen Mohito'lardan daha etkili olabilir. Sığlıklardaki rokfor peyniri dokusunda yatay kesilmiş kayalar buraya ayrı bir gizem vermektedir.
Akyarlar
Akyarlar'dan tekne ile gidebileceğiniz süper bir dalış noktasıda,Kargı adasıdır.Her türlü tekne adanın Bodrum'a bakan güney yüzünde demirleyebilir.Su üstünde gördüğünüz yapı bütün ihtişamıyla sualtında devam etmektedir.Rengarek kayaların arasında,Papağan balıkları,Baracüdalar,Sinaritler,Kefaller,ufak sürülere saldıran Torikler suyun ve bölgenin dinamiğine uygun bir canlılık sergilerler.Burda balık avlanmaması çok yerinde olur.
Turgutreis
Turgutreis civarındaki adalara gitmek için tekne şarttır.Aşırı avcılıktan nasibini alan bu yöredeki derinliklerde mavi tarih yatmaktadır.Şnorkelle rahatlıkla görebileceğiniz binlerce yıllık amforalar,birbirine kaya gibi yapışmış sizi bekler.Hemen yanı başında direği suyun üstünde görünen,koyun taşırken Yassı adanın sğlıklarına çarpıp batan Mirna M serbest dalarak rahatlıkla göreceğiniz bir gemidir.Kaç metre dalabilirseniz dalın,gemi hemen altınızda.Bu bölge tüplü dalışlara kapalı.Diğer adaların kıyıları da dalmaya çok uygundur.
Yalıkavak
Süngerciliğin önemli yerleşim merkezlerinden Yalıkavak,Xuma beach gibi beach club'ların civarındaki şamandıralanmış bölgelerde şnorkel dalışları yapabilirsiniz.Tekne ile çıkacak olursanız Gemitaşı,Dodo Beach'in açıklarındaki taşlıklar,Kızılada ve Çatal adasında süper dalışlar yaparken binlerce yıllık ticaret gemilerinin yükü olan testi parçalarını gözden kaçırmayın.
Dalış Okulları
Aegean Pro Dive +90 252 316 07 37
Askin Diving +90 252 316 42 47
Crystal Diving +90 252 313 42 15
Erman Dive +90 252 313 59 89
Motif Diving +90 252 316 62 52
Yunus Scuba +90 252 316 58 90
Dalış Malzemeleri
Berk Marin (0252)313 45 21
Bodrum Dive Store (0252)316 04 93
Bodrum Su Sporları (0252)316 63 92
Bodrum Yat Marine (0252)316 21 23
Canel Ticaret (0252)316 16 50
Deniz Marin (0252)313 36 58
Derin Dive Shop (0252)313 01 73
Has Marin (0252)316 43 45
Marintek (0252)316 89 09
Önder Marin (0252)316 88 32
Pupa Teknik (0252)313 66 97
Tekno Ege (0252)316 57 50
Tekno Marin (0252)313 39 03
Tuncay Marin (0252)316 88 79
eğlenceler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
eğlenceler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
29 Eylül 2007 Cumartesi
Mavi Yolculuk
Tatil geçirmek üzere denizi seçmenin pek çok nedeni vardır. Bir kere, deniz zevkin ta kendisidir… Dalgaların, rüzgârın ve yelken açmanın yarattığı iç rahatlığının birbirlerine karışımı bir başkadır; tekbaşınalık ve kendine yeterlilik duyguları, doğayla başbaşa iletişim, arkadaşlarla birarada olmak ve kişinin kendi kendineliği, deniz üstünde doruğa ulaşır. Tekneyle gezinmek için, taptaze esen rüzgârın, pırıl pırıl suların ve bol güneşin olduğu pek çok güzel yer vardır. Peki, öyleyse neden ille de Türkiye'nin Ege kıyıları seçilir? Nedeni, yalnızca tekneyle gezmek değildir, çünkü dünyanın pek çok kıyısında bu zevk tadılabilir; ancak, demir atıldıktan sonra yaşanılanlar önemlidir. Ege kıyıları boyunca koyların ıssızlığı, köylülerin samimiyeti, görülmesi gereken tarihsel yerler… Tüm bunlar Türkiye'yi deniz yoluyla dolaşmayı çok özelleştirir.
Antik kalıntıların anayurdu ve en eski çağlarda en ünlü kişelere tanık olmuş Ege'nin Türkiye kıyılarındaki denizinin dünyada eşi benzeri yoktur. Bilindiği gibi, tarih boyunca eski Yunanlılar bu kıyılarda bir çok medeniyet kurmuşlardır. İskender ve lejyonları, dünyanın bu en zengin şehirlerini yağlamak üzere buralarda durakladılar. Bodrum yakınlarında, bir yanda Sezar donanmasını toparlarken, diğer yanda da Antonyo ve Kleopatra, ait kıyılarda keyif sürmekteydiler. Aziz Pol (St. Paul) sık sık buraya gelerek, Asya'nın yedi kilesesini kurdu. Bu arada John da Mary'I ıslah olmak üzere Kuşadası'nın yukarısındaki dağlarda bulunan son barınağına gönderdi. Kanuni Sultan Süleyman, orduların Marmaris'te düzene sokarak, güçlü Rodos kalesindeki Haçlı şövalyelerine saldırdı. Aynı sularda, General Nelson, Mısır'dan geri çekilen Napolyon'u kovaladı.
Deniz taşımacılığından yararlanılarak; ticaret, ticari ilişkiler ve medeniyet gelişti, kültür arttı ve bu topraklar tarih boyu orduların uğrak yeri oldular. Bir zamanlar, kara yolculukları kervancılıktan biraz daha geliştiğinde, denizaşırı ticaretin boyutları, tarihi Ege kıyılarındaki bir çok şehrin kurulmasını ve korunmasını gerektirdi.
O zamanlar yük gemileri, bugünkü keyfi gemi yolculuklarının rotalarında, kıyıya iyice yakın seyrediyorlardı ve rüzgâr çıktığında, rahatlıkla koylara sığınabiliyorlardı. Bu yörede tarih boyunca şehirler kurularak, denizciler barındı. Özellikle de Knidos, bugünün Datça'sının yakınlarından, Lorima Yarımadası'nın ucunda bulunan geçen gemilerin mecburen ikmal yaptıkları ve kıyıdan yukarılara doğru yelken açmadan önce, şiddetli kuzey rüzgârının dinmesini bekledikleri bir noktaya taşındı. Zamanla, yaşamlarını deniz ticaretinden sağlayan sayısız Helenistik şehrin bütün direnmelerine karşın, kıyılar dolarak sığlaştı, bu sitelerin önemleri ve deniz ticaretleri giderek azaldı.
15-25 metrelik ticaret gemilerinin çağı yakın zamanlarda sona ermiştir. 25 yıl kadar önce ticari taşımacılığın çoğu böyle yerli yapı ahşap teknelerle sürdürmekteydi. Yol boyunca zevkle seyredilen manzaralardan dolayı, bu deniz yolculuğunun adına modern bir Türk deyişle "Mavi Yolculuk" denilmektedir.
Bugün, yerel kıyı trafiğini yalnızca gezinti tekneleri oluşturur. Büyük yük gemileriyse, açık denizlerde seyreder. Arasıra inşa edilen balıkçı teknelerinin dışında, yüzlerce tersanede, gezinti tekneleri inşa edilmektedir. İdeal iklim koşulları, davet edici sular ve her biri kendine özgü güzellikte birçok sayıda eski liman, koy ve kıyılar, başka birçok hoş ve çekici özellikler, modern Türkiye'nin misafirperverliği ile Ege'nin Türkiye kıyıları, akdeniz üzerindeki deniz yolculuğunu çok çekici hale getirmekte ve bu seyir cennetine özel bir isim verdirmektedir: Turkuaz kıyılar.
Turkuaz kıyılar, kuzeyde Kuşadası'ndan güneyde antalya'ya kadar yaklaşık 350 deniz milidir. Birbirine karışmış kıvrım kıvrım kıyılar, uzunluğu iki kez artırır. Hem körfezin karşısında ve her burnun etrafında ya yeni bir koy uzanır veya küçük bir köy, ya da antik bir site yer alır.
Bodrum'dan çevreye kalkan gezi amaçlı tarifeler çok çeşitlidir. Bodrum yarımadasının kuzey ucundaki ıssız Güllük Körfezi'nde, düzinelerde metruk koy boyunca gümrah ormanlar kayalık kıyılara doğru alçalır. Ziyaretçiler, sayısız metruk koyun ağaçlıklı yamaçlarında otlayan keçi sürülerinin boyunlarındaki çanların seslerini duyar. Güllük Körfezi'nden yalnızca bir kaç kilometre içerilerde antik Didim harabeleri ve Iasos yer alır. Doğuştan denizci konuklar buralardaki harabelerin arasında demir atar, yerel denizcilerin yakaladığı balıkları birer birer tadarlar.
Bodrum'dan güneydoğuya doğru, Güllük'ten daha çok tanınan Gökova Körfezi yeralır. Gökova'nın sayısız koyları, birer birer, kendilerine has keyiflerin türlerini sunarlar. Deniz kenarındaki köy ve tavernalar daha kalabalık ve canlı birer atmosfere sahiptirler. Gökova'nın içindeki bir ada üzerinde kurulu antik Keramos şehri kalıntıları da ayrıca ünlüdür. Kleopatra kumsalının, Kleopatra ve sevgilisi Antonyüs için Mısır'dan getirtildiği rivayet edilir. Gökova'nın güneybatı ucunda, bir zamanların en büyük şehri ve antik çağın en büyük heykeltraşı Preksiteles'in vatanı olan Knidos'un kalıntıları yer alır. Bugün Knidos'a ancak deniz yoluyla ulaşılır; binlerce yıl öncesinde de olduğu gibi, bu tarihi liman yatları barındırır.
Gökova Körfezi'nin ardında güneyde antalya'ya doğru kıyı 200 mil uzanır. Datça Yarımadası'nın uzun burnunun altındaki Hisarönü Körfezi'nde, doğuştan denizci konukların keşfedebilecekleri yüzlerce koy ve ada bulunmaktadır. Hisarönü'nün ardında yeralan ünlü Marmaris'in geniş koyunda, Türkiye Egesi'nin en büyük otelleri ve marinası yer alır.
Marmaris'ten Antalya'ya kadar uzanan kıyı, olağanüstü güzellikleri gözler önüne serer. Karetta Kaplumbağaları'nın son yuvalandıkları yer olan İztuzu kumsalı yemyeşil Dalyan'ı korur. Nehrin ağzındaki kumsalın karşısında bulunan küçük teknelerin getirdikleri konuklar ünlü Kaunos harabelerini ziyaret ederler. Körfeze iyice sokulmuş Göcek Köyü ile gürültülü Fethiye Limanı, Fethiye Körfezi'nin içindedirler. Fethiye'nin güneyindeki Ölü Deniz'in çakıllı kumsalı, benzeri görülmemiş güzellikteki küçük limanı korur. Küçük birer köy olan Kalkan ve Kaş'I ziyaret edenler, batık şehri ve Osmanlı Kalesi'ni görme şansını elde ederler. Mavi yolculuğun son durağı Antalya'dır. Konuk tekne burada eski kasabanın gölgesine demir atar. İçindeki ziyaretçiler de Türkiye'nin en büyük ve en ünlü yazlık şehirlerinden birinin gece yaşamından ve eğlence türlerinden örnekler yaşarlar. Bir çok uğrak limanının büyüleyici ve pırıl pırıl güzelliğinin yanısıra, Mavi Yolculuk sırasında, gulet tipi özel yapıdaki tekne ile pek çok yer gezilip görülebilir. İtalyanca'daki "gouletta" sözcüğünden gelen "gulet"ler, geleneksel Akdeniz yelkenli teknelerinin çağdaş uyarlamalarıdır. Ege çamından yerel olarak inşa edilen guletin, geniş kaburgalı bir güvertesi ve geniş hacimli kabinleri vardır. Kaptan, aşçı ve tayfadan oluşan mürettebatı ve doğaya uyumlu görüntüsüyle guletler, turkuaz kıyıların keyfini çıkartmak için idealdir.
Denizi yüzlerinde hissetmek için yaratılmış deneyimli veya acemi denizciler, bu turkuaz suların keyfini çıkartabilmek için, kıyılardaki Kuşadası, Bodrum, Marmaris veya Antalya gibi belli başlı limanlardan; yat, üstü açık tekne, flotilla ve gulet gibi çeşitli türde tekneler kiralayabilirler.
Ege'nin Türk kıyıları, doğası, tarihi ve konukseverliği ile, benzer yörelerden farklıdır. Buralara kolayca gelinebilir. Geldikten sonra da, modern dünyanın dert ve kederlerinden uzaklaşılır. Antik tarih, tenha koylar ve zamanın dışında kalmış köyler… Şehirlerin itiş kakışından ve telaşlı sayfiyelerden yalnızca kısa bir mesafedeki bu yerler, en yorgun konukların bile, biraları gelerek keşfetmelerine fırsat verir. Mavi Yolculuk, bir başka yerde asla görülemeyecek keşifler yapılacağını garanti eder.
Antik kalıntıların anayurdu ve en eski çağlarda en ünlü kişelere tanık olmuş Ege'nin Türkiye kıyılarındaki denizinin dünyada eşi benzeri yoktur. Bilindiği gibi, tarih boyunca eski Yunanlılar bu kıyılarda bir çok medeniyet kurmuşlardır. İskender ve lejyonları, dünyanın bu en zengin şehirlerini yağlamak üzere buralarda durakladılar. Bodrum yakınlarında, bir yanda Sezar donanmasını toparlarken, diğer yanda da Antonyo ve Kleopatra, ait kıyılarda keyif sürmekteydiler. Aziz Pol (St. Paul) sık sık buraya gelerek, Asya'nın yedi kilesesini kurdu. Bu arada John da Mary'I ıslah olmak üzere Kuşadası'nın yukarısındaki dağlarda bulunan son barınağına gönderdi. Kanuni Sultan Süleyman, orduların Marmaris'te düzene sokarak, güçlü Rodos kalesindeki Haçlı şövalyelerine saldırdı. Aynı sularda, General Nelson, Mısır'dan geri çekilen Napolyon'u kovaladı.
Deniz taşımacılığından yararlanılarak; ticaret, ticari ilişkiler ve medeniyet gelişti, kültür arttı ve bu topraklar tarih boyu orduların uğrak yeri oldular. Bir zamanlar, kara yolculukları kervancılıktan biraz daha geliştiğinde, denizaşırı ticaretin boyutları, tarihi Ege kıyılarındaki bir çok şehrin kurulmasını ve korunmasını gerektirdi.
O zamanlar yük gemileri, bugünkü keyfi gemi yolculuklarının rotalarında, kıyıya iyice yakın seyrediyorlardı ve rüzgâr çıktığında, rahatlıkla koylara sığınabiliyorlardı. Bu yörede tarih boyunca şehirler kurularak, denizciler barındı. Özellikle de Knidos, bugünün Datça'sının yakınlarından, Lorima Yarımadası'nın ucunda bulunan geçen gemilerin mecburen ikmal yaptıkları ve kıyıdan yukarılara doğru yelken açmadan önce, şiddetli kuzey rüzgârının dinmesini bekledikleri bir noktaya taşındı. Zamanla, yaşamlarını deniz ticaretinden sağlayan sayısız Helenistik şehrin bütün direnmelerine karşın, kıyılar dolarak sığlaştı, bu sitelerin önemleri ve deniz ticaretleri giderek azaldı.
15-25 metrelik ticaret gemilerinin çağı yakın zamanlarda sona ermiştir. 25 yıl kadar önce ticari taşımacılığın çoğu böyle yerli yapı ahşap teknelerle sürdürmekteydi. Yol boyunca zevkle seyredilen manzaralardan dolayı, bu deniz yolculuğunun adına modern bir Türk deyişle "Mavi Yolculuk" denilmektedir.
Bugün, yerel kıyı trafiğini yalnızca gezinti tekneleri oluşturur. Büyük yük gemileriyse, açık denizlerde seyreder. Arasıra inşa edilen balıkçı teknelerinin dışında, yüzlerce tersanede, gezinti tekneleri inşa edilmektedir. İdeal iklim koşulları, davet edici sular ve her biri kendine özgü güzellikte birçok sayıda eski liman, koy ve kıyılar, başka birçok hoş ve çekici özellikler, modern Türkiye'nin misafirperverliği ile Ege'nin Türkiye kıyıları, akdeniz üzerindeki deniz yolculuğunu çok çekici hale getirmekte ve bu seyir cennetine özel bir isim verdirmektedir: Turkuaz kıyılar.
Turkuaz kıyılar, kuzeyde Kuşadası'ndan güneyde antalya'ya kadar yaklaşık 350 deniz milidir. Birbirine karışmış kıvrım kıvrım kıyılar, uzunluğu iki kez artırır. Hem körfezin karşısında ve her burnun etrafında ya yeni bir koy uzanır veya küçük bir köy, ya da antik bir site yer alır.
Bodrum'dan çevreye kalkan gezi amaçlı tarifeler çok çeşitlidir. Bodrum yarımadasının kuzey ucundaki ıssız Güllük Körfezi'nde, düzinelerde metruk koy boyunca gümrah ormanlar kayalık kıyılara doğru alçalır. Ziyaretçiler, sayısız metruk koyun ağaçlıklı yamaçlarında otlayan keçi sürülerinin boyunlarındaki çanların seslerini duyar. Güllük Körfezi'nden yalnızca bir kaç kilometre içerilerde antik Didim harabeleri ve Iasos yer alır. Doğuştan denizci konuklar buralardaki harabelerin arasında demir atar, yerel denizcilerin yakaladığı balıkları birer birer tadarlar.
Bodrum'dan güneydoğuya doğru, Güllük'ten daha çok tanınan Gökova Körfezi yeralır. Gökova'nın sayısız koyları, birer birer, kendilerine has keyiflerin türlerini sunarlar. Deniz kenarındaki köy ve tavernalar daha kalabalık ve canlı birer atmosfere sahiptirler. Gökova'nın içindeki bir ada üzerinde kurulu antik Keramos şehri kalıntıları da ayrıca ünlüdür. Kleopatra kumsalının, Kleopatra ve sevgilisi Antonyüs için Mısır'dan getirtildiği rivayet edilir. Gökova'nın güneybatı ucunda, bir zamanların en büyük şehri ve antik çağın en büyük heykeltraşı Preksiteles'in vatanı olan Knidos'un kalıntıları yer alır. Bugün Knidos'a ancak deniz yoluyla ulaşılır; binlerce yıl öncesinde de olduğu gibi, bu tarihi liman yatları barındırır.
Gökova Körfezi'nin ardında güneyde antalya'ya doğru kıyı 200 mil uzanır. Datça Yarımadası'nın uzun burnunun altındaki Hisarönü Körfezi'nde, doğuştan denizci konukların keşfedebilecekleri yüzlerce koy ve ada bulunmaktadır. Hisarönü'nün ardında yeralan ünlü Marmaris'in geniş koyunda, Türkiye Egesi'nin en büyük otelleri ve marinası yer alır.
Marmaris'ten Antalya'ya kadar uzanan kıyı, olağanüstü güzellikleri gözler önüne serer. Karetta Kaplumbağaları'nın son yuvalandıkları yer olan İztuzu kumsalı yemyeşil Dalyan'ı korur. Nehrin ağzındaki kumsalın karşısında bulunan küçük teknelerin getirdikleri konuklar ünlü Kaunos harabelerini ziyaret ederler. Körfeze iyice sokulmuş Göcek Köyü ile gürültülü Fethiye Limanı, Fethiye Körfezi'nin içindedirler. Fethiye'nin güneyindeki Ölü Deniz'in çakıllı kumsalı, benzeri görülmemiş güzellikteki küçük limanı korur. Küçük birer köy olan Kalkan ve Kaş'I ziyaret edenler, batık şehri ve Osmanlı Kalesi'ni görme şansını elde ederler. Mavi yolculuğun son durağı Antalya'dır. Konuk tekne burada eski kasabanın gölgesine demir atar. İçindeki ziyaretçiler de Türkiye'nin en büyük ve en ünlü yazlık şehirlerinden birinin gece yaşamından ve eğlence türlerinden örnekler yaşarlar. Bir çok uğrak limanının büyüleyici ve pırıl pırıl güzelliğinin yanısıra, Mavi Yolculuk sırasında, gulet tipi özel yapıdaki tekne ile pek çok yer gezilip görülebilir. İtalyanca'daki "gouletta" sözcüğünden gelen "gulet"ler, geleneksel Akdeniz yelkenli teknelerinin çağdaş uyarlamalarıdır. Ege çamından yerel olarak inşa edilen guletin, geniş kaburgalı bir güvertesi ve geniş hacimli kabinleri vardır. Kaptan, aşçı ve tayfadan oluşan mürettebatı ve doğaya uyumlu görüntüsüyle guletler, turkuaz kıyıların keyfini çıkartmak için idealdir.
Denizi yüzlerinde hissetmek için yaratılmış deneyimli veya acemi denizciler, bu turkuaz suların keyfini çıkartabilmek için, kıyılardaki Kuşadası, Bodrum, Marmaris veya Antalya gibi belli başlı limanlardan; yat, üstü açık tekne, flotilla ve gulet gibi çeşitli türde tekneler kiralayabilirler.
Ege'nin Türk kıyıları, doğası, tarihi ve konukseverliği ile, benzer yörelerden farklıdır. Buralara kolayca gelinebilir. Geldikten sonra da, modern dünyanın dert ve kederlerinden uzaklaşılır. Antik tarih, tenha koylar ve zamanın dışında kalmış köyler… Şehirlerin itiş kakışından ve telaşlı sayfiyelerden yalnızca kısa bir mesafedeki bu yerler, en yorgun konukların bile, biraları gelerek keşfetmelerine fırsat verir. Mavi Yolculuk, bir başka yerde asla görülemeyecek keşifler yapılacağını garanti eder.
Etiketler:
bodrum,
eğlenceler,
kalesi,
mavi yolculuk,
yatlar
Yat Turizmi
Akdeniz, Ege Denizi, Karadeniz ve Marmara Denizi, Türkiye'yi kuzey, batı ve güneyden çevrelemektedirler. Türkiye, yatçıların her gece değişik, özel demir atacakları koy, körfez ve plajların hazinesidir ve Mavi Yolculuğa ev sahipliği yapmaktadır. Bu şiirsel deniz yolculuğu, insanın kara yerine deniz perspektifinden tarihi deneyimi, körfezlerde ve denizlerde rüzgara yelken açmak ve tabiatla birleşmek anlamındadır. Bu yolculuk, aynı zamanda, sizi Kleopatra' nın özel plajına, Olimpos Dağı'nın ebedi ateşine ve eski uygarlıkların binlerce arkeolojik kalıntısına götüren bir yolculuktur.
Türkiye'de yatçılık, size kıyı köy ve kasabaların sevimli ve konuksever halkı ile gerçekten yararlı kültürel değişim deneyimi sağlayacaktır. Genellikle batı ve kuzeybatıdan esen ılımlı rüzgarlar, doğanın tadına varılmasını sağlayarak, uzun yaz mevsimini yatçılık için ideal hale getirmektedir. Bazı bakır turkuvaz kıyılar ve korumalı körfezlerden deniz seviyesinden neredeyse 3.000 metre yükseklikte dağ tepelerini seyretmek mümkündür.
Türkiye'de yatçılık, sizi tekrar tekrar gelmeye, kıyıda başka bir köşeyi keşfetmeye ve deniz hayatını yeniden yaşamaya özendirecektir
Marinalar
Türkiye'nin en donanımlı marinaları Güney Ege ve Akdeniz kıyılarında İzmir, Kuşadası, Bodrum, Datça, Bozburun, Marmaris, Göcek, Fethiye, Kalkan, Kaş, Finike, Kemer ve Antalya'da yer almaktadır. Bu tam donanımlı limanlarda, yatçılar gereksinim duydukları hizmet ve malzemeleri bulabilmektedirler. Antalya, Dalaman, İzmir ve İstanbul havaalanları tüm Türk marinalarına süratli bağlantı kurarlar. Kolay bir uçuştan sonra yatınıza binip deniz yolculuğunuza başlayabilirsiniz.
Tartışmasız Ege sahillerinin "en can alıcı noktası olan Bodrum, bohem atmosferi ile insanları büyülemektedir.
Rodos şovalyeleri tarafından inşa edilen Ortaçağ kalesi; Ege Denizi ve Akdeniz'in birleştiği Bodrum'un körfezine girişi korumaktadır. Bodrum Kalesi'de Sualtı Arkeoloji Müzesi bulunmaktadır.
Bodrum'da alış verişi zevk haline gelmiştir. Hatıra eşyaları her yeri doldurmuştur. Bodrum Turban Marinası sevimli ve iyi donatılmış marinalarından biridir.
Demir atılacak yerlerden biri, güzel manzaralı Akbük'tür. Sedir Adası böcek kabuklarından kaynaşan kum ile plajın ve körfezin karşı yakasındaki Kıran Dağı'nın manzarasını ön plana çıkarmaktadır. Atmışaltı Körfezi ve girintili çıkıntılı sahil çizgisine sahiptir. Datça kasabası çok sayıda renkli deniz ürünleri lokantası, pub ve diskoteğiyle yatçıların popüler bir mola noktası haline gelmiştir.
Hisarönü Körfezi'nde sakin Keçibükü Koyu yer almaktadır. Körfez Marina'nın çevredeki dağ ve ormanlar ve doğal kum oluşumu olan uzun "Kızkumu" (batık iskele) gibi çok sayıda doğal güzelliği bulunmaktadır. Türkiye'nin gulet - inşa merkezlerinden biri olarak ün yapmış Bozburun Kasabası bulunmaktadır. Bir türkuvaz cenneti olan Kumlubük, körfezin güney sahilindedir; kuzey sahilde, suyun ardında, Rodos şehri Amos yer almaktadır. Turunç'ta doğal bir liman, suları ile geniş bir açıklığa yönelmiştir.
Guletler
Türkiye'nin yerli deniz aracı Guletler özgün tasarımı, pratiklik ve mavi yolculukla özdeşleşen rahat bir tarzı kaynaştırmaktadır. Yıllardır balık avı ve ulaşım amaçlı kullanılan geleneksel sanat türünden geniş güverteli guletler şimdiki görüntülerine doğru gelişme göstermişlerdir.
Bodrum, Bozburun, Marmaris, İstanbul ve Karadeniz kıyılarındaki tersanelerde inşa olunan bu gemiler, motorlarıyla birlikte deniz aracı teçhizatıyla donatılmaktadırlar. Guletlerdeki yolcu sayısı geminin boyuna bağlı olmakla birlikte, çoğu sekiz ile on iki kişi barındırabilmektedir. Bu gemiler, yolculara müstakil konaklama sağlayabilmekte, kiralandıklarında hizmet ve eğlence olanağı vermektedirler. Modern Guletler bir evin tüm konforuna sahiptir. Deniz yolculuğunda küçük grupların yakınlığı, dostluk ve paylaşma atmosferini geliştirmekte; müşteriler ve mürettebat arasında rahat ilişkiler yaratabilmektedir. Seyahat acentaları özel gruplar veya istenildiğinde münferiden charter ve belirli turlar düzenleyebilirler.
Bir Guletle, büyük okyanus gemileri Kruvazörün aksine, kıyıda gizlenmiş ve çoğu kez metruk koy ve körfezler keşfedilebilir. Küçük liman ve yerleşimler kıyı hayatının büyük gemilerin gerçek şekilde yansıtamadığı samimi bir görünümünü sunmaktadırlar. Bir bakıma Gulet odası denize bakan manzaranın devamlı değiştiği tam servisli bir otele benzetilebilir.
BODRUM KUPASI
Charter yatlarının kaptan ve sahipleri genelde yaz sezonu boyunca teknelerini kendi zevkleri için pek kullanamazlar. Bodrum Kupası onlar için de bir fırsat yaratır; dostlarını, sevdiklerini yanlarına alıp Ekim'in üçüncü haftasında heyecana, eğlenceye ve tatile yelken açmaktadırlar. Bodrum'un çok renkli mozaiğine büyük katkıda bulunduğuna inandığımız Bodrum Kupası Yelkenli Ahşap Yat Yarışları, deniz üstünde bir şenliktir... Yelken kullanımının sevdirilmesi ve yaygınlaştırılması gibi eğitsel amaçlar da gözeten ve ahşap yatların tanıtımına büyük katkı sağlayan bir etkinliktir aynı zamanda da... Bodrum Kupasının, kendi yatı ile katılanların yanısıra, katılan teknelerin çoğunun charter yatı olması nedeni ile dünyada eşine ender rastlanan bir yaklaşımla, profesyonel olsun veya olmasın, isteyen herkesin mürettebat veya yolcu olarak yarışa katılabilme özelliğinden dolayı ayrı bir önemi vardır. Bodrum Kupası, katılanların yarış heyecanının yanısıra, Mavi Yolculuk zevkini de tadabildikleri en büyük deniz organizasyonudur..
Kısaca, Bodrum Kupası bir tutkudur 1989'dan bu yana... ERA Bodrum Yat Kulubü sektördeki en eski acentalardan biri olan ERA Yatçılık, charter yatlarında yelken yapacak deneyimli denizcilere duymuş olduğu gereksinimin karşılanamadığı gerçeğinden yola çıkarak sorunu aşabilmek için, yelken kullanımının yörenin gençlerine öğretilmesi, sevdirilmesi ve yaygınlaştırılmasını amaçlayarak 1994 yılında ERA Bodrum Yat Kulübünü ,Türkiye Yelken Federasyonuna federe ederek kurdu. Bu tarihten itibaren de, Bodrum Kupasının organizasyonu, ERA Bodrum Yat Kulübüne devredildi. Kulüp, Bodrum Kupasının yanısıra, amaçları doğrultusunda Optmist ve Laser sınıfı yelken kurslarını başlattı. İlk meyvalarını çok kısa sürede veren bu kurslar neticesinde, 1998 yılı Türkiye şampiyonluğu ve daha birçok ulusal ve uluslararası dereceler kazanılarak, Türk Optimist Yelken Milli takımına yeni birçok sporcu yetiştirilmesine de önayak olundu. Sektörün en büyük açıklarından biri olan yelkenli bir okul gemisi ihtiyacını da bu bağlamda gündeme getiren Kulüp, Bodrum'da böyle bir projenin başlatılmasında da öncü rolü üstlendi.
BODRUM YAT İMAL VE ÇEKEK YERLERİ
Ağanlar A.Ş. 0252 3167108 / 0252 3161683
Ağantur A.Ş. 0252 3105150 / 0252 3165155
Ceklift 0252 3136753 / 0252 3136755
Ethemoğlu 0252 3162148 / 0252 3134133
Mels A.Ş. 0252 3163106
Hamit Rüştü 0252 3160653
Mercan Yatçılık 0252 3162880 / 0252 3136891
Yat Lift 0252 3167842 / 0252 3136891
BODRUM YAT İMAL YERLERİ
Dinç Arslan 0252 3164278
Dirmil tersanesi 0252 3166658
Ege Yat A.Ş. 0252 3161734
Hasan Ali Bayar 0252 3165126
Mehmet Kocatepe 0252 3689151
İlkay Mıstık 0252 3689695
Mustafa Cengiz 0252 3185119
Mustafa Caner 0252 3165272
BODRUM YAT ÇEKEK YERLERİ
Bofor Ltd.Şti 0252 3162054
İsmet Cengiz 0252 3165338
Niyazi Müştü 0252 5310295
Türkiye'de yatçılık, size kıyı köy ve kasabaların sevimli ve konuksever halkı ile gerçekten yararlı kültürel değişim deneyimi sağlayacaktır. Genellikle batı ve kuzeybatıdan esen ılımlı rüzgarlar, doğanın tadına varılmasını sağlayarak, uzun yaz mevsimini yatçılık için ideal hale getirmektedir. Bazı bakır turkuvaz kıyılar ve korumalı körfezlerden deniz seviyesinden neredeyse 3.000 metre yükseklikte dağ tepelerini seyretmek mümkündür.
Türkiye'de yatçılık, sizi tekrar tekrar gelmeye, kıyıda başka bir köşeyi keşfetmeye ve deniz hayatını yeniden yaşamaya özendirecektir
Marinalar
Türkiye'nin en donanımlı marinaları Güney Ege ve Akdeniz kıyılarında İzmir, Kuşadası, Bodrum, Datça, Bozburun, Marmaris, Göcek, Fethiye, Kalkan, Kaş, Finike, Kemer ve Antalya'da yer almaktadır. Bu tam donanımlı limanlarda, yatçılar gereksinim duydukları hizmet ve malzemeleri bulabilmektedirler. Antalya, Dalaman, İzmir ve İstanbul havaalanları tüm Türk marinalarına süratli bağlantı kurarlar. Kolay bir uçuştan sonra yatınıza binip deniz yolculuğunuza başlayabilirsiniz.
Tartışmasız Ege sahillerinin "en can alıcı noktası olan Bodrum, bohem atmosferi ile insanları büyülemektedir.
Rodos şovalyeleri tarafından inşa edilen Ortaçağ kalesi; Ege Denizi ve Akdeniz'in birleştiği Bodrum'un körfezine girişi korumaktadır. Bodrum Kalesi'de Sualtı Arkeoloji Müzesi bulunmaktadır.
Bodrum'da alış verişi zevk haline gelmiştir. Hatıra eşyaları her yeri doldurmuştur. Bodrum Turban Marinası sevimli ve iyi donatılmış marinalarından biridir.
Demir atılacak yerlerden biri, güzel manzaralı Akbük'tür. Sedir Adası böcek kabuklarından kaynaşan kum ile plajın ve körfezin karşı yakasındaki Kıran Dağı'nın manzarasını ön plana çıkarmaktadır. Atmışaltı Körfezi ve girintili çıkıntılı sahil çizgisine sahiptir. Datça kasabası çok sayıda renkli deniz ürünleri lokantası, pub ve diskoteğiyle yatçıların popüler bir mola noktası haline gelmiştir.
Hisarönü Körfezi'nde sakin Keçibükü Koyu yer almaktadır. Körfez Marina'nın çevredeki dağ ve ormanlar ve doğal kum oluşumu olan uzun "Kızkumu" (batık iskele) gibi çok sayıda doğal güzelliği bulunmaktadır. Türkiye'nin gulet - inşa merkezlerinden biri olarak ün yapmış Bozburun Kasabası bulunmaktadır. Bir türkuvaz cenneti olan Kumlubük, körfezin güney sahilindedir; kuzey sahilde, suyun ardında, Rodos şehri Amos yer almaktadır. Turunç'ta doğal bir liman, suları ile geniş bir açıklığa yönelmiştir.
Guletler
Türkiye'nin yerli deniz aracı Guletler özgün tasarımı, pratiklik ve mavi yolculukla özdeşleşen rahat bir tarzı kaynaştırmaktadır. Yıllardır balık avı ve ulaşım amaçlı kullanılan geleneksel sanat türünden geniş güverteli guletler şimdiki görüntülerine doğru gelişme göstermişlerdir.
Bodrum, Bozburun, Marmaris, İstanbul ve Karadeniz kıyılarındaki tersanelerde inşa olunan bu gemiler, motorlarıyla birlikte deniz aracı teçhizatıyla donatılmaktadırlar. Guletlerdeki yolcu sayısı geminin boyuna bağlı olmakla birlikte, çoğu sekiz ile on iki kişi barındırabilmektedir. Bu gemiler, yolculara müstakil konaklama sağlayabilmekte, kiralandıklarında hizmet ve eğlence olanağı vermektedirler. Modern Guletler bir evin tüm konforuna sahiptir. Deniz yolculuğunda küçük grupların yakınlığı, dostluk ve paylaşma atmosferini geliştirmekte; müşteriler ve mürettebat arasında rahat ilişkiler yaratabilmektedir. Seyahat acentaları özel gruplar veya istenildiğinde münferiden charter ve belirli turlar düzenleyebilirler.
Bir Guletle, büyük okyanus gemileri Kruvazörün aksine, kıyıda gizlenmiş ve çoğu kez metruk koy ve körfezler keşfedilebilir. Küçük liman ve yerleşimler kıyı hayatının büyük gemilerin gerçek şekilde yansıtamadığı samimi bir görünümünü sunmaktadırlar. Bir bakıma Gulet odası denize bakan manzaranın devamlı değiştiği tam servisli bir otele benzetilebilir.
BODRUM KUPASI
Charter yatlarının kaptan ve sahipleri genelde yaz sezonu boyunca teknelerini kendi zevkleri için pek kullanamazlar. Bodrum Kupası onlar için de bir fırsat yaratır; dostlarını, sevdiklerini yanlarına alıp Ekim'in üçüncü haftasında heyecana, eğlenceye ve tatile yelken açmaktadırlar. Bodrum'un çok renkli mozaiğine büyük katkıda bulunduğuna inandığımız Bodrum Kupası Yelkenli Ahşap Yat Yarışları, deniz üstünde bir şenliktir... Yelken kullanımının sevdirilmesi ve yaygınlaştırılması gibi eğitsel amaçlar da gözeten ve ahşap yatların tanıtımına büyük katkı sağlayan bir etkinliktir aynı zamanda da... Bodrum Kupasının, kendi yatı ile katılanların yanısıra, katılan teknelerin çoğunun charter yatı olması nedeni ile dünyada eşine ender rastlanan bir yaklaşımla, profesyonel olsun veya olmasın, isteyen herkesin mürettebat veya yolcu olarak yarışa katılabilme özelliğinden dolayı ayrı bir önemi vardır. Bodrum Kupası, katılanların yarış heyecanının yanısıra, Mavi Yolculuk zevkini de tadabildikleri en büyük deniz organizasyonudur..
Kısaca, Bodrum Kupası bir tutkudur 1989'dan bu yana... ERA Bodrum Yat Kulubü sektördeki en eski acentalardan biri olan ERA Yatçılık, charter yatlarında yelken yapacak deneyimli denizcilere duymuş olduğu gereksinimin karşılanamadığı gerçeğinden yola çıkarak sorunu aşabilmek için, yelken kullanımının yörenin gençlerine öğretilmesi, sevdirilmesi ve yaygınlaştırılmasını amaçlayarak 1994 yılında ERA Bodrum Yat Kulübünü ,Türkiye Yelken Federasyonuna federe ederek kurdu. Bu tarihten itibaren de, Bodrum Kupasının organizasyonu, ERA Bodrum Yat Kulübüne devredildi. Kulüp, Bodrum Kupasının yanısıra, amaçları doğrultusunda Optmist ve Laser sınıfı yelken kurslarını başlattı. İlk meyvalarını çok kısa sürede veren bu kurslar neticesinde, 1998 yılı Türkiye şampiyonluğu ve daha birçok ulusal ve uluslararası dereceler kazanılarak, Türk Optimist Yelken Milli takımına yeni birçok sporcu yetiştirilmesine de önayak olundu. Sektörün en büyük açıklarından biri olan yelkenli bir okul gemisi ihtiyacını da bu bağlamda gündeme getiren Kulüp, Bodrum'da böyle bir projenin başlatılmasında da öncü rolü üstlendi.
BODRUM YAT İMAL VE ÇEKEK YERLERİ
Ağanlar A.Ş. 0252 3167108 / 0252 3161683
Ağantur A.Ş. 0252 3105150 / 0252 3165155
Ceklift 0252 3136753 / 0252 3136755
Ethemoğlu 0252 3162148 / 0252 3134133
Mels A.Ş. 0252 3163106
Hamit Rüştü 0252 3160653
Mercan Yatçılık 0252 3162880 / 0252 3136891
Yat Lift 0252 3167842 / 0252 3136891
BODRUM YAT İMAL YERLERİ
Dinç Arslan 0252 3164278
Dirmil tersanesi 0252 3166658
Ege Yat A.Ş. 0252 3161734
Hasan Ali Bayar 0252 3165126
Mehmet Kocatepe 0252 3689151
İlkay Mıstık 0252 3689695
Mustafa Cengiz 0252 3185119
Mustafa Caner 0252 3165272
BODRUM YAT ÇEKEK YERLERİ
Bofor Ltd.Şti 0252 3162054
İsmet Cengiz 0252 3165338
Niyazi Müştü 0252 5310295
Etiketler:
bodrum,
eğlenceler,
kalesi,
mavi yolculuk,
su altı müzesi,
yatlar
Gümbet
Gümbet için kimileri "Bodrum'un yatak odası" diyor. Bense burayı daha çok büyük bir Panayır yeri"ne benzetiyorum.
Gümbet Bodrum'a yürüme mesafesinde bir eğlence merkezi. Bir zamanlar inlerle cinlerin top oynadığı Gümbet, zaman içinde otol motel ve tatil evleriyle dolmaya başladı. Bodrum aşırı kalabalıklaşıp, Kale'yle Halikarnas Disco arasındaki güzelim sahilde denize girilemez olunca Gümbet'e rağbet daha da arttı.
Bugün pekçok konaklama tesisisin yer aldığı Gümbet'te, sadece burada kalanlar değil. Bodrum'dan günübirlik gelenler de denize girmenin teyfini çıkarıyor.
Boydan boya uzanan halka açık plajlarında her türlü etkinliğe katılmak olası. Sörf yapabiliyor, paraşütle koyda turlayabiliyorsunuz. Buradan düzenlenen günlük turlarla çevre koyları dalaşabiliyorsunuz.
Gümbet üstelikte, tıklım tıkışlıkta Bodrum'la yarışıyor. Hatta bazı yerlerinde onu da geçiyor. Burada hemen iki dükkandan biri yeme içme üzerine iş yapıyor. Köfte ekmekten, Çin yemeklerine kadar her mideye, her keseye hitap eden onlarca kafe, restoran ve benzeri yer bulunuyor. Geri kalan dükkanlar ise giyim kuşam ve hediyelik eşya ağırlıklı işyapıyor.
Akşam üstleri buraları tam bir lunapark görünümü alıyor. Ortalık daha da bir rekleniyor. Tatili gürültü, patırdı, kalabalık, şamata olarak algılayanlara Gümbet'i öneririm.
Bardakçı sakinBardakçı koyu, Bodrum'a Gümbet'ten daha yakın olmasına karşın gerek küçük olmasından ve gerekse bir zamanlar kara ulaşımının bulunmamasından dolayı daha rafine kalabildi. Konumu buranın panayır yerine dönmesini önledi. İyi ki de öyle oldu. Burada deniz o kadar berrak ki, dibine attığınız paranın yazı mı tura mı geldiğini görebilirsiniz. Zeki Müren'in hayattayken vazgeçilmez mekanlarından Bardakçı Koyu'nu "Hem Bodrum'a iki adım ötede olayım, hem de gürültü patırtıdan nasibimi almayayım" diyenlere öneririm.
Gümbet Bodrum'a yürüme mesafesinde bir eğlence merkezi. Bir zamanlar inlerle cinlerin top oynadığı Gümbet, zaman içinde otol motel ve tatil evleriyle dolmaya başladı. Bodrum aşırı kalabalıklaşıp, Kale'yle Halikarnas Disco arasındaki güzelim sahilde denize girilemez olunca Gümbet'e rağbet daha da arttı.
Bugün pekçok konaklama tesisisin yer aldığı Gümbet'te, sadece burada kalanlar değil. Bodrum'dan günübirlik gelenler de denize girmenin teyfini çıkarıyor.
Boydan boya uzanan halka açık plajlarında her türlü etkinliğe katılmak olası. Sörf yapabiliyor, paraşütle koyda turlayabiliyorsunuz. Buradan düzenlenen günlük turlarla çevre koyları dalaşabiliyorsunuz.
Gümbet üstelikte, tıklım tıkışlıkta Bodrum'la yarışıyor. Hatta bazı yerlerinde onu da geçiyor. Burada hemen iki dükkandan biri yeme içme üzerine iş yapıyor. Köfte ekmekten, Çin yemeklerine kadar her mideye, her keseye hitap eden onlarca kafe, restoran ve benzeri yer bulunuyor. Geri kalan dükkanlar ise giyim kuşam ve hediyelik eşya ağırlıklı işyapıyor.
Akşam üstleri buraları tam bir lunapark görünümü alıyor. Ortalık daha da bir rekleniyor. Tatili gürültü, patırdı, kalabalık, şamata olarak algılayanlara Gümbet'i öneririm.
Bardakçı sakinBardakçı koyu, Bodrum'a Gümbet'ten daha yakın olmasına karşın gerek küçük olmasından ve gerekse bir zamanlar kara ulaşımının bulunmamasından dolayı daha rafine kalabildi. Konumu buranın panayır yerine dönmesini önledi. İyi ki de öyle oldu. Burada deniz o kadar berrak ki, dibine attığınız paranın yazı mı tura mı geldiğini görebilirsiniz. Zeki Müren'in hayattayken vazgeçilmez mekanlarından Bardakçı Koyu'nu "Hem Bodrum'a iki adım ötede olayım, hem de gürültü patırtıdan nasibimi almayayım" diyenlere öneririm.
Etiketler:
bardakçı koyu,
bodrum,
eğlenceler,
gümbet,
halikarnas,
kalesi,
konaklama,
oteller,
restoranlar,
sörf,
yeme-içme
Bodrum Hakkında
Homeros'un 'Ebedi mavilikler ülkesi' dediği ve bir diğer Bodrumlu Cevat Şakir'in de 'başka yerde olup nur içinde yatılacağına burada nur içinde yaşanır' demesi boşuna değildir. Tarih boyunca, önceki adıyla Halikarnassos, sonra da Bodrum, paylaşılamayan ve uğrunda hep mücadele edilen bir yer olmuştur.
Bodrum, doğu ve batı limanlarının birleşmesinden meydana gelen yarımada üzerinde yükselen kalesi ve iki limanın kıyılarına dizilmiş bembeyaz evleri, gümbetleri ve denize inen daracık sokakları şöhreti dünyaya yayılmış yatları, tersaneleri ile ünlü bir yöredir.
Bugün Bodrum, bir tatil yöresinden beklenen tüm unsurları bünyesinde toplamış, yaz-kış yaşanabilecek önemli bir turizm merkezidir. Dünyanın dört bir yanından gelen zengin yatçılardan kısıtlı bütçesiyle bir pansiyonda uzun yaz tatili geçirebilen gelir gruplarına kadar tüm kesimlerin beklentisini karşılayacak donanıma sahiptir.
Bodrum Türkiye’de ziyaretçi potansiyeli en yüksek olan tatil beldelerinden bir tanesidir. Yaz aylarında burayı ziyaret eden gerek yabancı gerek yerli turist sayısı ile nüfusunu bir anda artar. Ancak Bodrum sadece yaz aylarında ziyaret edilebilecek bir yer değil. Özellikle bahar aylarında bir çok insanın tercih edeceği bir yer olan Bodrum eylül ekim aylarında zefiriye adı verilen rüzgarın serin esintisi eşliğinde ne sıcaktan bunaltan ne de soğuktan üşüten bir iklime sahiptir.
Bodrum her tarza hitap ediyor olmasıyla bu kadar meşhur bir bölge olduğunu söylemek yanlış olmaz! Lüks otellerde konaklayabilir, minderlerin üzerinde güneşlenebilir, maviye olan hayranlığınız Bodrum’da tepelerinden görünen deniz ve gökyüzü uyumuyla daha da artabilir, su altı dünyasının en bilinmezini keşfedebilir, tarih kalıntılar müzeler, alışveriş, gece eğlenceleri, ya da palmiyeler arsında uzun yürüyüşler yapabilir, köy yaşantısı içinde huzur bulabilir, güneşin batışını seyrederken hayata bir kere daha sımsıkı sarılabilirsiniz.
Bodrum Kalesi:
Bodrum’u Bodrum yapan bir çok özelliklerden bir tanesi de, her yerden görülen kalesidir. Surların heybetli duruşlarının haricinde içini gezme fırsatını da kaçırmayın!
Bodrum Kalesi, 15 yüzyıldan bu ana dimdik ayakta kalan yapılan bir tanesidir. Yıllara, farklı kültürlere, savaşlara tanıklık etmesi duruşuna ayrı bir özellik katmaktadır. St. Jean şövalyeleri tarafından yaptırılan kale, içi içe 3 surdan ve 5 kuleden oluşuyor. Şövalyeler zamanında içinde bulunan kilse 1525 yılında camiye çevrilmiş, 1895 yılında ise içine bir hamam eklenerek bugünkü halini alıyor.
Su Altı Arkeoloji Müzesi:
Bodrum berrak denizi ve keşfedilen keşfedilmeyi bekleyen su altı yaşamıyla alternatif sporlardan hoşlanan insanlar için önemli bir merkezdir. Ancak burada ki su altı dünyası sadece balıkların ve canlıların yaşamalarıyla bitmiyor. Suyun altında yatan tarih Bodrum’da su yüzüne çıkıyor. Bodrum Kalesinin içinde yer alan bu müze 1964 yılında açılmış Dünyanın ve Türkiye’nin ilk ve tek, su altı müzesi olan bu müze Bu müzede şüphesiz en çok ilgi çeken ise; üç ayrı batık gemi sergilenen bölümdür.
Mozole:
Dünyanın 7 harikalarından biri olan Mozole, Bodrum’da bulunuyor. Daha doğrusu, bulunuyordu demek daha doğru olur! 1303 yılında bir depremle yıkılan bu yapının M.S 12 yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir.. Bugüne kadar sadece tarihçi Plinius'un anlatılarından yola çıkılarak çizilen bir resmi bulunmaktadır. Basamaklı bir piramit görünümümde olan bu harikanın tepesinde zafer arabaları bulunuyordu.
Antik Tiyatro:
Antik Tiyatro özellikle yaz aylarında içinde düzenlenen çeşitli organizasyonlarla adından oldukça söz ettiren bir yerdir. Göktepe yamaçlarında buluna tiyatroda bir yanda mükemmel bir manzara, bir yanda M.Ö. yılardan kalma bir yapının içinde bulunmanın vermiş olduğu farklı duygularla keyfinize keyif katacak olan bir yerdir. Yaklaşık 4.000 kişilik kapasiteli olan Bodrum Tiyatrosu’nda devam edilen kazı çalışmalarında en son çeşitli yolar ve odalar bulunmuştur.
Bodrum, doğu ve batı limanlarının birleşmesinden meydana gelen yarımada üzerinde yükselen kalesi ve iki limanın kıyılarına dizilmiş bembeyaz evleri, gümbetleri ve denize inen daracık sokakları şöhreti dünyaya yayılmış yatları, tersaneleri ile ünlü bir yöredir.
Bugün Bodrum, bir tatil yöresinden beklenen tüm unsurları bünyesinde toplamış, yaz-kış yaşanabilecek önemli bir turizm merkezidir. Dünyanın dört bir yanından gelen zengin yatçılardan kısıtlı bütçesiyle bir pansiyonda uzun yaz tatili geçirebilen gelir gruplarına kadar tüm kesimlerin beklentisini karşılayacak donanıma sahiptir.
Bodrum Türkiye’de ziyaretçi potansiyeli en yüksek olan tatil beldelerinden bir tanesidir. Yaz aylarında burayı ziyaret eden gerek yabancı gerek yerli turist sayısı ile nüfusunu bir anda artar. Ancak Bodrum sadece yaz aylarında ziyaret edilebilecek bir yer değil. Özellikle bahar aylarında bir çok insanın tercih edeceği bir yer olan Bodrum eylül ekim aylarında zefiriye adı verilen rüzgarın serin esintisi eşliğinde ne sıcaktan bunaltan ne de soğuktan üşüten bir iklime sahiptir.
Bodrum her tarza hitap ediyor olmasıyla bu kadar meşhur bir bölge olduğunu söylemek yanlış olmaz! Lüks otellerde konaklayabilir, minderlerin üzerinde güneşlenebilir, maviye olan hayranlığınız Bodrum’da tepelerinden görünen deniz ve gökyüzü uyumuyla daha da artabilir, su altı dünyasının en bilinmezini keşfedebilir, tarih kalıntılar müzeler, alışveriş, gece eğlenceleri, ya da palmiyeler arsında uzun yürüyüşler yapabilir, köy yaşantısı içinde huzur bulabilir, güneşin batışını seyrederken hayata bir kere daha sımsıkı sarılabilirsiniz.
Bodrum Kalesi:
Bodrum’u Bodrum yapan bir çok özelliklerden bir tanesi de, her yerden görülen kalesidir. Surların heybetli duruşlarının haricinde içini gezme fırsatını da kaçırmayın!
Bodrum Kalesi, 15 yüzyıldan bu ana dimdik ayakta kalan yapılan bir tanesidir. Yıllara, farklı kültürlere, savaşlara tanıklık etmesi duruşuna ayrı bir özellik katmaktadır. St. Jean şövalyeleri tarafından yaptırılan kale, içi içe 3 surdan ve 5 kuleden oluşuyor. Şövalyeler zamanında içinde bulunan kilse 1525 yılında camiye çevrilmiş, 1895 yılında ise içine bir hamam eklenerek bugünkü halini alıyor.
Su Altı Arkeoloji Müzesi:
Bodrum berrak denizi ve keşfedilen keşfedilmeyi bekleyen su altı yaşamıyla alternatif sporlardan hoşlanan insanlar için önemli bir merkezdir. Ancak burada ki su altı dünyası sadece balıkların ve canlıların yaşamalarıyla bitmiyor. Suyun altında yatan tarih Bodrum’da su yüzüne çıkıyor. Bodrum Kalesinin içinde yer alan bu müze 1964 yılında açılmış Dünyanın ve Türkiye’nin ilk ve tek, su altı müzesi olan bu müze Bu müzede şüphesiz en çok ilgi çeken ise; üç ayrı batık gemi sergilenen bölümdür.
Mozole:
Dünyanın 7 harikalarından biri olan Mozole, Bodrum’da bulunuyor. Daha doğrusu, bulunuyordu demek daha doğru olur! 1303 yılında bir depremle yıkılan bu yapının M.S 12 yüzyılda yapıldığı düşünülmektedir.. Bugüne kadar sadece tarihçi Plinius'un anlatılarından yola çıkılarak çizilen bir resmi bulunmaktadır. Basamaklı bir piramit görünümümde olan bu harikanın tepesinde zafer arabaları bulunuyordu.
Antik Tiyatro:
Antik Tiyatro özellikle yaz aylarında içinde düzenlenen çeşitli organizasyonlarla adından oldukça söz ettiren bir yerdir. Göktepe yamaçlarında buluna tiyatroda bir yanda mükemmel bir manzara, bir yanda M.Ö. yılardan kalma bir yapının içinde bulunmanın vermiş olduğu farklı duygularla keyfinize keyif katacak olan bir yerdir. Yaklaşık 4.000 kişilik kapasiteli olan Bodrum Tiyatrosu’nda devam edilen kazı çalışmalarında en son çeşitli yolar ve odalar bulunmuştur.
Etiketler:
antik tiyatro,
bodrum,
eğlenceler,
gümbet,
halikarnas,
homeros,
mozole,
müzeler,
oteller,
pansiyonlar,
su altı müzesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)